top of page
  • Yazarın fotoğrafıSuzan Demirci

Titanic / Titanik


Titanik


Konusu:

İnsan elinden çıkmış en büyük ve en gösterişli yüzen araç olan Titanic yola koyuldu. Batmaz, sarsılmaz denilen bu büyük lüks yolcu gemisinde yolculuk yapmak, 20. Yüzyılın muhteşem bir rüyasıydı. Ancak bu büyük rüya sadece 4.5 gün serecek ve anısını bir sonraki yüzyıla bile taşıyacak büyüklükte bir kabusa dönüşecekti. İşte bugün bile heyecan uyandıran bu acı ancak bir o kadar da sinematografik felaket hikayesini bu kez James Cameron'un yönetiminde ve sinema tarihinin gördüğü en büyük bütçeyle gerçekleştirilmiş son versiyonuyla izliyoruz. Geminin ilk ve son yolculuğuyla örtüşen, kısa soluklu ama ölümsüz bir aşk öyküsüne yer veren Cameron, Titanic kadar büyük bir aşk öyküsü merkez alarak, bu bildik felaketi farklı bir tarzda anlatmak istemiş. Aşıklar ise son dönemde yükselen yetenekli genç oyuncular kuşağının öne çıkan isimlerinden Kate Winslet ve Leonardo Di Caprio. 1998'de 14 dalda Oscar adayı olan Titanic, 11 dalda heykelcik kazandı dünyaca büyük bir felaket olan titanic sinemadada felaket etkisi yaratmıştır.


Orijinal İsmi: Titanik

Vizyon Tarihi: 13 Şubat 1998

Süre: 250dk

Tür: Dram, Romantik

Yönetmen: James Cameron

Senarist: James Cameron

Yapımcı: James Cameron, Jon Landau

Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Kate Winslet, Billy Zane, Kathy Bates, Frances Fisher, Victor Garber, Bernard Hill, Jonathan Hyde, Danny Nucci, David Warner, Bill Paxton, Gloria Stuart

Yapımı: 1997 - ABD


Özet:

1996'da, hazine avcısı Brock Lovett ve ekibi "Okyanusun Kalbi" ismindeki elmas kolyeyi aramak amacıya RMS Titanic'in enkazında araştırmalar yapmaktadır. Kolyenin Caledon "Cal" Hockley'in kasasında olduğuna inanan ekip kasaya ulaşır fakat kasada kolye yerine Titanic'in battığı gece olan 14 Nisan 1912 tarihine ait kolyeyi takan çıplak bir kadın resmi bulunur. Resmin bulunduğu haberini alan Rose Dawson Calvert isimli yaşlı bir kadın Brock Lovett'ı arar ve resimdeki kadının kendisi olduğunu iddia eder. Bunun ardından torunu Lizzy Calvert'la birlikte Lovett ve ekibini gemilerinde ziyaret eder. Kolyenin yeri hakkında bir bilgisi olup olmadığı sorulduğunda Rose Titanic'teki anılarını anlatmaya başlar ve geminin battığı gece öldüğü düşünülen Rose DeWitt Bukater olduğunu söyler.


1912'de, 17 yaşındaki birinci sınıf yolcusu Rose, gemiye Southampton'da Pittsburgh'lu çelik alanında çalışan zengin bir işletmecinin oğlu olan, nişanlısı Caledon "Cal" Hockley'in ve annesi Ruth DeWitt Bukater ile biner. Ruth, evliliğin DeWitt Bukater'ların gizli mali sorunlarını çözeceği gerekçesiyle Rose'un nişanlılığının önemini vurgular. Nişanlılığından dolayı çılgına dönen Rose, geminin kıçından atlayarak intihar etmeyi düşünür. Jack Dawson isminde kafasına göre yaşıyan ve resim çizme hobisine sahip olan bir genç ise onu bu fikrinden vazgeçirttirmeye çalışır. Bu olay sırasında görevliler tarafından geminin en arkasında Jack'le birlikte bulunan Rose, merağından dolayı geminin arkasından pervanelere baktığını ve Jack'in onu düşmekten kurtardığını söyler. Rose'un ısrarları üzerine Cal müteşekkir olduğunu göstermek için sağ kolu Spicer Lovejoy'a, Jack'e ödül olarak 20 Dolar vermesini söyler ancak Rose bu teklifi beğenmez. Ardından Caledon Hockley, Jack'i ertesi akşam yemeğe davet eder. Cal ve Ruth üçüncü sınıftan gelen genç adamdan rahatsız olsa da Jack ile Rose çekingence bir arkadaşlık geliştirir. Birinci sınıftaki akşam yemeğinin ardından Rose gizlice üçüncü sınıftaki bir partide Jack'e katılır.


Cal ve Ruth tarafından Jack'i görmesi yasaklanan Rose, Jack'in devam eden ilgisini kesmeye çalışır. Buna karşın kısa süre içerisinde Jack'i Cal'a tercih ettiğini fark eder ve Titanic'in günışığını gördüğü son anlarda geminin başında onunla buluşur. Bunun ardından Rose'un lüks kamarasına giderler. Kamarada Rose Jack'ten kendisinin Cal'ın nişan hediyesi olan Okyanusun Kalbi'ni taktığı ve tamamen çıplak olduğu bir resmini yapmasını ister. Daha sonra peşlerine düşmüş, Cal'ın korumasını atlatan ikili, geminin kargo bölümünde lüks bir arabanın arka koltuğunda sevişir. Geminin ön havuz güvertesine giden ikili, burada geminin bir buzdağıyla çarpışmasına tanıklık eder ve gemi görevlilerinin durumun ciddiyetinden bahseden konuşmalarına kulak misafiri olur.


Cal, Jack'in yaptığı resmi ve Rose'un bıraktığı alaycı notu kasasında kolyeyle birlikte bulur. Çok sinirlenen Cal, korumasına Jack'in paltosunun cebine kolyeyi bıraktırır. Kolyeyi çalmakla suçlanan Jack, geminin alt kısımlarında bulunan güvenlik sorumlusunun bürosuna götürülüp burada bir boruya bağlanır, Cal ise kolyeyi kendi paltosuna koyar. Rose, Cal ile bir filikaya binmiş olan annesini terk ederek aşağıya iner ve Jack'i serbest bırakır. Bunun ardından gemi, yakınlarda bulunan diğer gemilerin dikkatini çekmek için işaret fişekleri atmaya başlar.


Jack ve Rose güverteye ulaşınca Cal ve Jack Rose'u filikalara binmesi için ikna eder, bu sırada Cal kendisi ve Jack'i güvenle gemiden uzaklaştıracak bir anlaşma yaptığını söyler. Rose filikaya bindikten sonra Cal Jack'e anlaşmanın sadece kendisi için geçerli olduğunu söyler. Rose'un bindiği filika indirilirken Rose Jack'ten ayrılamayacağını fark edip onunla yeniden bir araya gelmek için Titanic'e geri atlar. Çok sinirlenen Cal tabancayla onları içerisine su dolmakta olan birinci sınıf yemek salonuna kadar kovalar. Mermilerini tükettikten sonra kendisine acı veren bir biçimde elmasın Rose'a verdiği ceketinde kaldığını fark eder. Geminin durumunun artık acil olması nedeniyle güverteye dönüp kayıp bir çocuğa eşlik edermiş gibi yaparak filikalardan birine biner.


Jack ile Rose üst güverteye geri döner. Bütün filikalar ayrılmıştır ve geminin kıçı yükseldikçe yolcular gemiden aşağıya düşmektedir. Gemi ikiye ayrılır ve kıç bölümü doksan derecelik bir açıyla havaya yükselir. Jack ve Rose geminin bu son bölümüyle birlikte okyanusa iner. Jack Rose'un sadece bir kişiyi taşıyabilecek bir duvar kaplamasına çıkmasına yardım eder. Kaplamanın kenarını tutan Jack Rose'a sıcak yatağında yaşlı bir kadın olarak öleceğini söyler. Bu sırada Beşinci Subay Lowe hayatta kalanları aramak üzere bir filikayla yola çıkmıştır. Rose'u kurtarır; ama Jack filika gelene kadar hipotermiden ölmüştür.


Rose ile diğer kurtarılanlar RMS Carpathia ile New York'a götürülür. Rose burada adını Rose Dawson olarak verir. Cal Carpathia'nın güvertesinde kendisini ararken rastlanır. Daha sonraları Cal'ın 1929 yılında borsanın çökmesiyle servetini kaybettikten sonra intihar ettiğini öğrenir.


Hikâyesini anlatmayı bitiren Rose, tek başına Lovett'ın gemisinin kıçına gider. Burada en başından beridir elinde olan Okyanusun Kalbi'ni çıkarır ve denize atar. Yatağında uyurken, şifonyerinin üzerindeki fotoğraflar görüntüye gelir; bu fotoğraflar Rose'un Jack'ten ilham alarak yaşadığı özgür hayatı göstermektedir. Jack'in de ölmeden önce söylediği gibi yatağında ve huzur içinde hayata gözlerini kapar. Bunun ardından genç Rose Titanic'teki Büyük Merdiven'de Jack ile bir araya gelir ve gemide hayatını kaybedenler tarafından alkışlanırken gösterilir.


Aldığı Ödüller: Akademi Ödülü 11 ödül aldı.



Titanic 25th Anniversary | Official Trailer





0 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


© Copyright
bottom of page