En iyi yalan söyleyenin, en akıllı olanın, en iyi rakibini kandıranın oyunu kazanacağı finalde tam 10 milyar Won'un sahibi olacak.
Tür: Gizem, Romantik
Yönetmen: Kim Hong Sun
Yazar: Shinobu Kaitani (manga), Ryoo Yong Jae
Oyuncular: Lee Sang Yoon, Kim So Eun, Shin Sung Rok
Kanal: TvN
Bölüm: 12
Yapım Yılı: 2014
Özet
Yarışma 40 kişi arasında gerçekleşmekte ve bu 40 kişinin her birine 500.000 won verilmekte. Yarışmacıların verilen süre boyunca paralarını korumaları ve diğer yarışmacıların paralarını ele geçirmeleri gerekmekte. Bunu rakiplerini kandırarak, onların paralarını çalarak ya da başka yöntemlerle yapmaları serbest. Süre dolduğunda elinde kim daha çok para bulundurursa yarışı o kazanır ve toplam 500.000 won'un sahibi olur.
Psikoloji profesörü Cha Woo Jin, insanın psikolojisini yüzüne bakarak okuyan, bir kaç adım ötesini görebilen, tüm olasılıkları ortaya koyan hatasız biridir. Ona göre mimikler, hal ve hareketler yapbozun en can alıcı parçalarıdır. Zekası ile herkesin güvenini kolayca kazanır.
Profesör Woo Jin ders esnasında tahtaya “Asla kimseye güvenme” diye yazar ve sınıfa yüzünü çevirerek konuşmasına başlar. “Asla kimseye güvenme. Neden? İnsanlar yalan söylemek için yaratılmış. Günde kaç kere yalan söylüyoruz ve duyuyoruz?” Bu sırada bir öğrenci ileri atılır, “üç ya da dört kez mi?” diye. Woo Jin devam eder, "Bir araştırmaya göre, çoğu insan günde 200’den fazla yalanla karşılaşabiliyormuş. 10 dakikada 3 kez. Buna inanabiliyor musunuz? Şimdi size soracağım sorularda dürüst olun ve elinizi kaldırın.”
Sonra sınıfa sınavda kopya çeken olup olmadığını sorar. Kimse el kaldırmaz ama yüz mimiklerinden yalan söyleyenleri bulur, önündeki öğrenci için “Gözlerini sola doğru çevirmek hatırlamaya çalıştığın anlamına geliyor. Vücut sıcaklığın artıyor ve kalp atışın hızlanıyor. Bu savunma mekanizmasıdır. Gergin misin?” Bir kişiyi yakalamış oldu.
Sonraki soru önceden para çalmış olanlar. Önceki soruda olanlardan sonra sınıfta el kaldıranlar oldu ve gözlerini kaçıran iki öğrenci saydı Woo Jin.
Son soru ise bu sınıfta sevdiği birisi olan var mı diye sordu ve altı kişinin gözlerini kaçırdığını fark etti. Yaptığı kısa deneyi şöyle özetledi, “Bu sınıftaki 30 kişiyle, bir dakikada toplamda 9 yalan ortaya çıkıyor. Eğer kişi başına 10 dakikayı hesaplarsam, üç kez oluyor. Bunu biliyor muydunuz? Yani eğer beyaz yalanları da dahil edersek, çoğu insan daha sık yalan söylüyor. Asla kimseye güvenmeyin.”
Gözlüğünü çıkarır ve kürsünün üzerine bırakın. Ardından sınıfa dönerek “Son dersimde sizi böyle bırakmak istiyorum.” der ve sırtını sınıfa dönerek iki elini başının arkasına götürür. Çok geçmeden sınıfa polisler girer ve onu tutuklanır.
Joo Jin'in annesi bir yetimhane müdüresidir, bazı olaylar sonunda annesinin intihar etmesiyle intikam almak ister, bunu başarır ve hapse girer.
Nam Da Jeong, o herkese güvenen, yalan söylemeyi beceremeyen, dürüstlük abidesi bir öğrencidir. Babası borçlarını ödeyemeyince ortadan kaybolur ve borç kızının üzerine kalır bu yüzden paraya ihtiyacı vardır.
Da Jeong işe yetişmek için koşturduğu bir gün, yolun ortasında bavulunu çekiştirerek yürümeye çalışan yaşlı bir kadına dayanamayıp işe geç kalmayı göze alıp yardım eder. Uzun bir yolun sonunda kadın lavaboya gidip geliyorum bekle der ve ortadan kaybolur.
Da Jeong, saatlerce onun dönmesini bekler, kadın dönmeyince merakla çantayı açar. Çanta para doludur. Bir an afallar ne yapacağını bilemez parayı evine götürür. Parayla dolu bir yatakta uyuduktan sonra sabah o parayı polis merkezine teslim etmeye karar verir yola çıktığında Liar Game adlı oyunun bir parçası olduğunu öğrenir.
Yarışmada öğretmenini görünce onunla bir anlaşma yapar. Anlaşmaya göre, öğretmeni, Da Jeong'a karşı bilerek kaybedecek ve sonunda kazanılan parayı ikisi yarı yarıya paylaşacaklardır. Da Jeong, artık kendini güvende hissederek öğretmeni ne istediyse onu yapar. Ama en önemli kuralı unutur.
"Asla kimseye güvenme!"
Da Jeong oyunda öğretmeni tarafından dolandırılmış ve tüm parasını kaybetmiştir.
Da Jeong oyun arkadaşlarının isteğiyle hepisten yeni çıkan Woo Jin'i ikna edip oyuna dahil etmeye çalışır. Woo Jin kabul etmese de "Biri için bir diğerine güvenmek bu denli mi yanlış?" sözünü duyunca annesinin de bu sözleri söylediğini hatırlayıp oyuna dahil olur.
Kang Do Young, bir yapımcı ve sunucu oyunun çıkış kaynağı. Böyle sıra dışı, ciddi bir gerçeklik oyunu şovuyla servetini büyütüyor - şovun büyük bir hit olması bunu kanıtlıyor ve reklam gelirleri istasyona akmaya başlıyor.
Do Young, açıkçası, insanları birbirine duygusal ve finansal olarak zarar vermek için ayartmaktan keyif alan, tüyler ürpertici bir psikopattır.
Onu bu hale getiren koşullar çocuklukta başladı. Hakikat ve güvenin bu dünyada gerçekten var olmadığını, bunların sadece bencillik ve gururun bir cephesi olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Şovun amacı, insanlığın en kötü yönlerini göstermek.
Woo Jin, bazı şeylerin ters gittiğini düşünmeye başlar ve Do Young'u araştırır. Bu araştırma sırasında kilit vurduğu çocukluğu ile bazı gerçeklerle karşılaşır.
Çocuklukları bir yetimhanede geçmiş 3 çocuk. Woo Jin müdüre hanımın oğlu, Da Jeong babası tarafından geçici olarak bırakılmış, Do Woo ise ailesi olmayan bir çocuk. İki çocukta çok zekiler. Yetimhaneye bağış yapan biri denek olarak çocukları ister müdüre hanım kendi oğlunu vermese de diğer çocuğu verir.
Çocukluklarında oyun oynayan bu 3 kişi şimdi bir oyunun parçası olurlar...
Comments