top of page
  • Yazarın fotoğrafıSuzan Demirci

Kürk Mantolu Madonna

Güncelleme tarihi: 8 Oca 2023

Kürk Mantolu Madonna özet, dünya edebiyatı, world literature, roman, novel, dünya, Анна Каренина, Anna Karenina, Tolstoy, Hasan Ali Yücel Klasikleri klasikleri, world classics,
Kürk Mantolu Madonna

Adı: Kürk Mantolu Madonna

Yazar: Sabahattin Ali

Tür: Roman

Sayfa Sayısı: 177


 

"Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz."



Fikri:

İnsanların görüp inandığı şeyler ve bunlarla ilgili verdiği kararların nasıl bir anda değişebileceğini gösterirken, bir yandan da zamanın acımasızlığını bize hatırlatır.


Özeti:

Rasim işini kaybetmiş ve yeni iş arayışına koyulmuştur. İş aradığı bir gün, eski arkadaşlarından Hamdi ile karşılaşır ve ondan yardım ister. Nitekim Hamdi, müdürü olduğu işyerinde bir iş teklif eder. Rasim, utana sıkıla da olsa bu teklifi kabul eder. Raif Efendi denen yaşlı, sessiz, sakin bir adamla aynı odada çalışacaktır.


Raif Efendi çok az konuşuyor, kendisine verilen çevirileri titizlikle yapıyor ve boş zamanlarında masasının çekmecesinde duran bir kitabı okuyordur. Raif Efendi'nin hastalanıp işe gelmediği günlerden birinde, yapılacak bir çevirinin ona ulaştırılması gerektiğinden Rasim, Raif Efendi'nin evinin yolunu tutar.


Rasim, eve adımını atar atmaz, Raif Efendi'nin içine kapanıklığının sebebini anlar. Bu zavallı, yaşlı adam oldukça kalabalık bir evde sürekli ezilmektedir ve üstelik bu kalabalık ailenin tek geçim kaynağı Raif Efendi'nin üç kuruşluk maaşıdır. Lakin bu defa Raif Efendi çok hastadır. Rasim'den iş yerindeki çekmecesinden eşyalarını getirmesini rica eder.


Rasim çekmecesinde gördüğü ve çok merak ettiği defteri okumak için Raif Efendiden izin alır. Okuduktan sonra defteri yakacağına dair Raif Efendi'ye söz verir. Defter, Raif Efendi'nin hayat öyküsünü anlatmaktadır:


Raif, genç bir delikanlı olmasına rağmen içine kapanık ve oldukça yalnızdır. Tek dostu kitaplarıdır. Babası bir sabun fabrikası işletmektedir ve Raif'in sabunculuğu öğrenebilmesi için onu Almanya'ya göndermeye karar verir.


Raif Efendi, Almanya'ya vardığında bir pansiyona yerleşir ve bir sabun fabrikasında işe başlar. Lakin zamanla fabrikaya daha az uğramaya, her gün parkları, sergileri ve Almanya'nın çeşitli yerlerini sabahtan akşama kadar gezmeye başlar. Bir gün, gazetede reklamını gördüğü bir sergiye gider ve bir tabloyla karşılaşır: Kürk Mantolu Madonna ile.


O gün ve devamında serginin açılışından kapanışına kadar o tabloyu seyreder. Kürk Mantolu Madonna onu çok etkilemiştir. Yine Kürk Mantolu Madonna'yı seyre daldığı günlerden birinde, yanına bir kadın gelir ve tabloyu birine benzetip benzetmediğini sorar. Raif Efendi utancından kafasını kaldırıp kadının yüzüne bakamadan onu annesine benzettiğini söyler. Ama utancından yalan söylemiştir.


Raif Efendi, pansiyonda kalan bir arkadaşıyla gezerken, sergide konuştuğu kürk mantolu kadına rastlar. Ertesi gün, kadını tekrar görebilme umuduyla aynı yerde onu beklemeye başlar ve geldiğinde onu bir gece kulübü olan Atlantis'e kadar takip eder. İçeri girdiğinde, Kürk Mantolu Madonna ile karşılaşır, keman çalıp şarkı söylemektedir. Kadın şarkıdan sonra gelip Raif Efendi'nin masasına oturur ve adının Maria Puder olduğunu, Kürk Mantolu Madonna'nın ise kendisinin otoportresi olduğunu söyler.


O günden sonra Maria Puder ve Raif Efendi arasında bir arkadaşlık başlar. Maria Puder'in her fırsatta ondan herhangi bir beklentisi olmaması gerektiğini, hiçbir erkeğe bağlanıp aşık olamadığını dile getirmesine rağmen Raif Efendi ona sırılsıklam aşıktır.


Her gün buluşup botanik parkları, sergileri, bahçeleri gezmektedirler. Sonunda Maria Puder de Raif Efendi'ye aşık olduğunu itiraf eder. Fakat her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi, onların mutluluklarının da bir sonu vardır. Bir gün Raif Efendi bir telgraf alır. Telgrafta babasının öldüğü, gelip fabrikanın başına geçmesi gerektiği yazılıdır. Raif Efendi, işlerini düzene soktuğunda Maria Puder'i de yanına aldırmak üzere Türkiye'ye döner.


Bir süre mektuplaşırlar fakat birdenbire Maria'dan gelen mektuplar kesilir. Raif Efendi, senelerce ondan habersiz yaşar ve eski içine kapanık haline geri döner.


Yıllar sonra İstanbul'da Maria'nın kuzeni ile karşılaşır. Yanında da küçük bir kız çocuğu vardır. Kimse kızın babasının kim olduğunu bilmemektedir. Raif efendi yıllar önce Maria'nın öldüğünü öğrenir, küçük kızın ise kendi kızı olduğunu anlar. İlk defa kızıyla karşılaşmıştır ve kızının annesinin kuzeniyle beraber bir trene binip uzaklaşmasını izlemekten başka bir şey gelmez elinden...



 


1 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


© Copyright
bottom of page