top of page
  • Yazarın fotoğrafıSuzan Demirci

Healer

1980'li yıllarda basın özgürlüğünün baskı altında olduğu dönemde beş arkadaşın haber peşinde koşarken karıştığı bir cinayet olayı, yıllar sonra farklı insanları bir araya getir. - Kılık değiştirme ve dövüş becerilerine sahip gizemli bir teslimatçı "Healer", ikinci sınıf bir magazin gazetesinden bir muhabir ve ünlü bir gazeteci. Azimle gerçeğin peşinde koşarlar.





Healer | 힐러, kdrama, drama, kore dizileri, kore dizi, korean drama, kdrama
Healer | 힐러

Tür: Aksiyon, Gerilim, Gizem, Romantik

Yönetmen: Lee Jung Sub, Kim Jin Woo

Senarist: Song Ji Na

Oyuncular: Ji Chang Wook, Park Min Young, Yoo Ji Tae

Kanal: KBS2

Bölüm Sayısı: 20

Yapım Yılı: 2014



Özet


Healer, kendi alanında lider durumda olan öldürme hariç ondan istenen her türlü hizmeti veren özel bir kuryedir. Bu yüzden kendini korumak adına gerçek kimliğini gizli tutar, hizmet ettiği kişileri, görevleri ne sorgular ne de kim olduklarına bakar yalnızca aldığı parayla ilgilenir. Tek hayali bir ada satın alıp oraya yerleşmektir. Beraber çalıştığı "Ajumma"sı (hacker ortağı) bütün işleri organize edip müşterilere ulaşan kişidir. Healer, kılık değiştirmede, yüksek teknoloji ürünleri kullanmada ve dövüşte usta konumdadır.


Terk edilmiş köhne bir sitenin içinde kimsenin ulaşamadığı son teknoloji cihazların olduğu dairesinde sanal tenis oynayan Seo Jung Hoo'ya telefon gelmesine rağmen onunla ilgilenmeyince Ajumma hemen cihazları hackleme yaparak ona ulaşır.



Ajumma (Jo Min Ja eski bir dedektif) yeni bir işten bahseder ve "basit" bir iş olduğunu söylediğinde Jung Hoo şüpheyle yaklaşır. Bir kişiyle tanışıp bir paket alması gerekmektedir. Jung Hoo, kulak içi bir hat dahilinde irtibat halinde olup metro istasyonuna vardığında güvenlik kameralarını not eder. Min Ja görüntüleri yönlendirmek için sisteme girer.


Jung Hoo, etrafta bir kaç tane takım elbiseli adam görünce bu işin basit olmadığı kararını verip işi yapmaktan vazgeçse de Min Ja paraya ihtiyaçları olduğu için onu ikna eder. İlk iş olarak bu adamların kimin için çalıştıklarını öğrenmeye çalışır ve bir tanesine yaklaşıp onun cep telefonuna sızarlar. Rakipleri Double S'in de işin içinde olduğunu öğrenirler. Jung Hoo, metroya bindiğinde rakiplerinden önce müşteriye ulaşır.



Bir apartmanda, genç bir kadın teslimatçıyla birlikte asansöre biner ve en üstteki paketin kendisine ait olduğunu söyler. Paketi alır ve kuytu bir yerde teslimatçı yeleği giyerek paketi gerçek adresine teslim etmek üzere kapının zilini çalar. Paketi teslim ederken fotoğraf çekmeye başlar. Chae Young Shin, editörünü arar ve erkek ayakkabılarının fotoğrafından ilginç bir manşet çıkarmaya çalışırken anlıyoruz ki kendisi bir internet muhabiri.


Young Shin, hikayenin daha fazlasını aramak için otoparka gider ve daha fazla haber yakalamak isterken üzeri açık bir araba tarafından neredeyse ezilmekten son anda kurtulur. Şoföre söylenirken Healer'dan bahsettiğini duyar. Healer'ın görünüşünün onayını isteyen adama bir fotoğraf gönderilir. Şoför fotoğrafı sinirle arka koltuğa atıp otomobili hareket ettirirken Young Shin hızlı davranıp fotoğrafı arka koltuktan alır.



Eski işçilerin ve ailelerinin yasadışı işten çıkarmaları protesto ettiği Samhan Group şirketinin önünü muhabirler doldurur. Ciddi ve güvenilir bir gazeteci olan Kim Moon Ho, tanınan, saygı duyulan, biraz başına buyruk bir muhabir olarak basın toplantısı yerine protestocularla konuşmayı tercih ediyor. Basın toplantısına katılmak yerine kendisini yakan bir göstericiyi ziyaret etmek için hemen hastaneye yönelir.


Adam konuşamayacak durumdadır ve Moon Ho'ya verilmek üzere önceden hazırladığı "Lütfen hikayemizi anlatın. Söyleyeceklerimizi kimse dinlemeyecek." notunu verir.



Tren, istasyona ilerlerken Jung Hoo, müşterisine üçe kadar sayıp atlamasını ister. Min Ja'nin kapıları açması ile raylardan aşağı atlarlar. Jung Hoo, müşteriden malı ister ancak korkan müşteri onu kurtarmasını ister. Double S'in adamları tünelde peşlerine düşer. Trenin yaklaştığı sıralarda Jung Hoo büyük bir savaş vererek son saniyede müşterisi ile birlikte kurtulurlar.


Jeil Gazetesi'nin başkanı Kim Moon Shik, diğer medya patronları ile bir konferans görüşmesi gerçekleştirir. Samhan Group'taki toplu işten çıkarmaların hikayesini nasıl ele alacaklarını tartışırlar.



Bu arada Moon Shik, "öğenin" transfer edildiğini ve onu engelleme girişiminden kurtulduğunu duyar. Bu girişimin arkasında kimin olduğunu doğru tahmin eder. Moon Ho. Double S, birinci sınıf olarak tanınır fakat buna rağmen tek başına çalışan Healer'ı alt edemez.


Jung Hoo, işleri tamamlamak için gergin müşterisini güvenli bir yere götürür. Ancak adam o kadar korkar ki bir kez daha düşünülmesi için yalvarır; onu Amerika'ya göndermelerini ister. Jeil News'in bunu yapabileceğini bunun için Moon Shik'e bir e-posta gönderildiğini ekler.


Ancak bu, müşterinin Jeil'in işin içinde olduğunu bildiği ve Jeil'in bu şekilde ifşa edilmekten hoşlanmadığı anlamına gelir. Moon Shik, Healer'ın adını bir dosyaya kaydeder ve bunun doğrudan İhtiyar ile tartışılması gerektiğine karar verir.


Yayın istasyonunda Moon Ho, çok arkadaş canlısı olduğu ve samimi bir şekilde konuştuğu patronu haber masası şefi Kang Min Jae'den kötü haberler alır. Min Jae, yanmış protestocunun haberi konusunda uyarılır. Yayını izlemek üzere Moon Shik ve diğer patronların hazır olduğu bilgisiyle Min Jae, Moon Ho'ya "Sorun çıkarma" uyarısı yapar.



Young Shin evde babasıyla kimchi yaparken Healer ve diğer paralı korumaların zenginler ve güçlüler tarafından tutulup kirli işler de kullanıldığı haberini yazma hikayesinin kokusunu aldığını söyler. Healer ile görüşüp ondan hizmet almak için babasından borç para ister.


Akşam haberlerinin zamanı gelince Young Shin, Moon Ho'nun yer aldığı yayını izlemek için ayağa fırlar kimchiye bulaşmış olan eldivenleri ile kumandayı açar. Televizyonun ekranına gülümseyerek bakar ve Moon Ho'ya hayranlığını belli eder. Hayali ileride onun gibi bir gazeteci olmak.



Moon Ho, canlı yayın sırasında adamın hikayesini anlatmak için senaryo dışına çıkar ve Min Jae'yi üzer. Moo Ho, kimsenin hikayesini dinlemeyeceği için adamın kendini yaktığını söyleyerek eleştiriyi kendine çevirir ve sertleşir. Adam kendini yakana kadar kimse onunla röportaj yapmadı, karakol da işçilerin kötü durumunu umursamadı ve adamın aşırı davranışının her şeyden önce "biz gazeteciler" tarafından yönlendirildiğini belirtiyor.


Tekerlekli sandalyede, kızının ve kendisinin dört üniversite arkadaşıyla çekilmiş eski fotoğraflarına sevgiyle bakan aynı zamanda Moon Shik'in eşi olan Choi Myung Hee kaybettiği kızının odasındadır. Moon Shik neden gelmediğini öğrenmek için kardeşini aradığında Moon Ho'nun morali bozuktur ve bunu yapamayacağını söyleyip kulaklığı büyük bir öfkeyle çıkarır.



Moon Ho, test sonuçlarını sormak için bir arkadaşını bir kez daha arar ve üçüncü kez DNA, iki kişinin ilişkisiz olduğunu kanıtlar. Arkadaşı kimi aradığını merak eder ve Moon Ho sadece "Bulmam gereken birini" diye yanıtlar.


Evine dönen Moon Ho, hayatındaki her günün çözülmesi gereken bir ev ödevi gibi hissetti başka bir günün daha geçtiğini düşünür. Başarısız olan görev için Double S şirketinden özür dileyen bir telefon alır ve işin ise başkası tarafından tutulup işe dahil olan Healer tarafından kesintiye uğradığını tahmin eder.


Moon Ho, sandık görünümündeki sehpanın işlevsel özelliğini kullanıp sandığı ortaya çıkarır. İçinde kasetler, evrak çantası ve "HEALER" yazan bir kağıda bakar. Kasetlerin geçmişi 1980'e kadar uzanıyor ve hayatındaki iki noktanın birbirine çetin bir iple bağlı olduğunu anlatıyor: 1980 ve 1992. Ne zaman ilerlemeye çalışsa, o zamanlara geri dönüyor.


Beş arkadaşın o eski fotoğrafını çıkarır, onu genç bir çocuk olmaya geri götürdükçe duygusallaşır:


Kasım 1980. Moon Ho eski bir kamyonda pompalı tüfek kullanıyor, abisi araba kullanıyor ve bir korsan radyo yayınını dinliyorlar. Genç Myung Hee arkadaşı ile sıkışık bir yerde yayın yapıyor, idealist öğrenciler haberler hakkında ve medyayı korkusuz bir şekilde eleştiriyor.


Polis korsan yayının yapıldığı kamyoneti buluyor ve onları kovalamaya başlıyor. Motosikletli arkadaşları bu kovalamaca boyunca onları takip edip polisi yanıltmaya çalışıyor. Sonunda kamyon kasasının üzerindeki tenteyi çekip polis arabasının ön camına fırlatıyor ve kovalamaca böylece sonlanıyor.


Bu başarılı kaçış sonunda hepsi beraber içki içmeye giderler. O sırada genç Moon Ho, birlikte fotoğraflarını çekmeyi öneriyor.



Günümüzde, Moon Shik ve Myung Hee anma törenini düzenliyor ve Myung Hee, ölen kocasından kızlarına bakmasını istediğinde gözyaşlarına boğuluyor.


Moon Ho, bir e-posta yazar, "Zamanım geçmişe takılıp kaldı ve bu yüzden yarınım yoktu. Eğer o çocuğu bulursam, belki bir yarınım olabilir." Başka bir yardım isteği ile Healer'a gönderir.


Jung Hoo, müşterisi için zaten üç kızın izini sürdüğünü söyler, ancak Min Ja ona hepsinin yanlış ipuçları olduğunu hatırlatır. Ancak bu sefer, yirmi yıl önce evlat edinilen ve profile uyan bir kız için eşleşme olup olmadığına bakılmaksızın DNA örneği için ödeme alacakları seçeneğini iletir.


Jung Hoo işe başlamayı ummuyor, ancak cennet adası hayallerini gerçekleştirmeden önce daha fazla para kazanması gerektiğini biliyor.


Sabah, Young Shin otobüs durağına koşarken hayalinin uzak ve ulaşılmaz göründüğünü, ancak inancını koruyacağını düşünür. Çok çalışacak ve eğer olursa bu onun kaderi olacak.


Otobüse koşan Young Shin'in aradığı kişi olduğunu gözlüğündeki bilgiden anlayan Jung Hoo onun peşinden otobüse biner ve otobüsün ani hareketiyle sendeleyen Young Shin'i tutar. Koltuğa oturan Young Shin'in arkasındaki koltuğa oturup saçından bir tutam almaya tebessüm etse de bundan başarılı olamaz.



Young Shin'in babası polis davalarında uzmanlaşmış bir avukattır. Ayrıca üst katı ev alt katı ofis olarak da kullandığı kafesi vardır, burada eski polis ve eski hükümlüler arasında yetişen genç Young Shin, kilitleri, cepleri ve kasaları açmayı öğrenmiştir. Şimdi ise sezgileri takip edildiğini hissettirmektedir.


Jung Hoo başarılı olamayıp otobüsten inince Min Ja, saç fırçası, diş fırçası olacağını muhakkak düşündüğü çantasını hedef olarak belirler. Yoğun bir pazar caddesinin üzerinde bir çarpışma esnasında yardıma koşan Young Shin'in çantasını alıp kaçar.


Young Shin hemen bunu fark eder ve Jung Ho'yu kovalar. Onu bir tuvalette çantasını boşaltırken yakalar. Kapıyı kilitleyip çantasını çaldığı için onu hırsızlıkla suçlar ve polisi arar.


Aralarındaki itiş kakış esnasında Jung Ho yüzünün görünmemesi için uğraş verirken Young Shin'i arkasından yakalayıp eline bir tırnak makası alıp parmak uçlarından bir parça tırnak keser. Numunelerini topladıktan sonra, "Bundan sonra kimseyi korkusuzca takip etme, yoksa ölürsün" der ve ortadan kaybolur.



Nehir kenarında, Jung Hoo tırnak örneklerini bir zarfa koyar ve operasyonlarının üçüncü üyesi Kang Dae Young tarafından karşılanır. Motosikletine binip kaskını takar ve zarfı bir istasyon dolabına koyar, numarayı ve PIN kodunu mesaj atar. Daha sonra görünmeyen siyah giyimli bir kişi tarafından zarf alınır.


Haber odasında Moon Ho, asistanı Lee Jong Soo'dan DNA örneklerini laboratuvara bırakmasını ister. Jong Soo tüm bu DNA testleri hakkında bilgi için ona baskı yapsa da cevap alamaz. Senaryo dışı yayını nedeniyle sunbaesini kendisine doğru gelen idari fırtınaya dikkat etmesi konusunda uyarır.


Moon Ho, Myung Hee'nin isteğiyle onu ziyarete gider. Rahat ve sıcak bir atmosferin yanında Myung Hee'nin şefkatinden etkilenen Moon Ho, onun ayaklarının dibine çöker ve abisini bırakıp Seul'e beraber kaçmalarını önerir. Abisi gelir ve gülümseyerek yirmi yıl olduğunu ve ona düzgün bir şekilde baldız olarak hitap etmek yerine "noona" diye hitap ettiğini belirtir. Myung Hee bunun da iyi olduğunu söyler ve ona "genç efendi" demek zorunda kalmadığı için gülüşürler.



Moon Ho, abisini takip eder ve abisinin hakkında çok şey bildiği anlaşılan son talihsizliği hakkında konuşurlar. Birbirlerine şakalar yapsalar da aralarında alttan alta bir gerginlik vardır. Abisi istifa edip kendi ekibini kurup yanında çalışmasını ister.


Moon Ho, Myung Hee'nin yatağına girmesine yardım eder ve ona ilaçlarını verir. O uyurken, Moon Ho ona şefkatle bakar. Komodinin üzerindeki grup fotoğrafını alır ve daha genç bir Myung Hee'nin onunla nasıl ilgilendiğini hatırlar. Genç Moon Shik oldukça ürkütücüydü ve onun önünde ağlamaya cesaret edemiyordu. Ama Myung Hee ona onun önünde ağlamanın sorun olmadığını söyleyip onu kucakladığında genç Moon Hoo yüksek sesle hıçkırıklara boğularak ağlardı.


Moon Ho, evden ayrılmadan abisinin çalışma odasında bulunan CCTV kayıtlarını almak için boş bir kitabı açıyor ve hafıza kartını değiştirip eskisini alıyor.


Arabasında olan Moon Ho, abisi ve sekreterinin Healer hakkında aralarında geçen konuşmanın bir bölümüne ulaşana kadar videoyu izliyor. Bu esnada gelen telefon da DNA sonucunun %99.99 pozitif ve ikisi de kadın oldukları için anne-kız olacakları tahmininde bulunan arkadaşının tebriği karşısında konuşamayacak kadar şaşkına dönüyor.


Jung Ho evinde yemek yemeğe çalışırken Min Ja araya girer. Müşteri başka bir iş teklifinde bulunur. Tamamlanan işin parası çoktan ödenmiş ve sonraki her çalışma için şişkin bir maaş çeki teklifi. Jung Hoo bundan etkilenir, ancak liste onu şaşırtır. Kızın ailesini, geçmişini ve çocukken istismara uğrayıp uğramadığını öğrenmek.


Jung Ho, öncelikle kahveye gider gözlüğüyle çalışanları tararken, Min Ja ona aile hakkında bilgi verir: Young Shin, sekiz yaşındayken evlat edinildi. Onu evlat edinen annesi 2001'de öldü ve şimdi babası Chae Chi Soo ile yalnız yaşıyor. Ona Chi Soo'nun işlerinden bahseder ve hukuk bürosunun kafede olduğunu not eder. O bir kahvaltı siparişi verir ve bir köşeye yerleşir.



Young Shin babasına "o psikopat hırsız" yüzünden bütün gece kabus gördüğünü söyler. Onunla neşeli bir müzik çalması için tartışır ve baba ve kızı birlikte gülünç bir şekilde dans ederken Min Ja ve Jung Hoo şaşkınlık içinde onları izlerler.


Jung Hoo, Young Shin'in peşine takılır bir ara kasıtlı olarak ona çarpıp çantasına bir izleme cihazı koyar. Bir otoparka geldiklerinde Jung Hoo, onun gerçekten bir muhabir olup olmadığını sorgular daha çok araba hırsızına benzetir.


Young Shin, bir arabanın yanından geçerken arka koltukta bir kadının tartaklandığına şahit olur. Çevredeki korumalar onu uzaklaştırsalar da o yine onları takibe alır. Kadın arabadan iner asansöre yürür. O arada peşinde olduğu ünlüyü fark eden Young Shin peşinden koşar ancak kapının kapanmasıyla dışarıda kalır. Birisi kapıyı açınca oda onunla girer ve yanındaki kişinin arabada tartaklanan kadın olduğunu fark eder.



Asansör istediği kata gelince iner kadın devam eder. Polis üniforması kılığına girip ünlünün dairesinin önüne gelir fakat asansörün en üst kata çıktığını fark eder. Daha fazla dayanamaz görevini bırakıp üst kata çıkmak için asansörü çağırır. Asansörde sadece kadının çantasını görünce orada bulunan yüzünü gizlemiş haldeki Jung Hoo'ya çantanın sahibini sorar. Oda bilmediğini söyler.


Young Shin, vicdanıyla kısa bir mücadeleden sonra şansına lanet eder ve asansöre biner. Birlikte en üst kata çıkarken Jung Hoo ile yan yan dururlar. Oradaki kadından hiçbir iz göremeyen Young Shin çatıya koşar ve onu atlamak üzere iken bulur.


Panikleyerek kadına durması için yalvarır ve ona “unni” diyerek kendisini dinlemesi için ısrar eder. Ama kadın sadece kenara bir adım daha yaklaşıyor. Doğru kelimeleri bulmak için çabalayan Young Shin, ona kendisinin de bir zamanlar orada olduğunu söyler: "Yedi yaşımdayken, orada senin konumundaydım."




Acılı bir çocukluğu anlatır: Ailesi tarafından atılan ve beş yaşında bir çöp kutusunun yanında bulunan, yetimhaneden yetimhaneye götürülen. Sonunda evlat edinildiğinde, dövülen. "Çok acıdı, ölmek istedim. Yedi yaşındayken, ölebilsem canımın acımayacağına inanıyordum," der boğularak.


Kamera, Jung Hoo'yu gözden kaçırarak, gözlükleriyle, yüzünde okunamayan bir ifadeyle kaydeder.


Young Shin devam ediyor, "Biraz dayanırsan, hepsi geçer." Elini uzatır ve unniden ona güvenmesini ister. Kadın duraksayarak arkasına uzanır ve kollarına düşerken ikisi de ağlar. Jung Hoo kamerayı durdurur ve Min Ja'ya bunun yeterli olduğunu söyler. Kulaklığı ve gözlüğü çıkararak ortadan kaybolur.


Bu görüntü, Young Shin'in çocukluğuyla ilgili hikayesini alarak tek başına izleyen Moon Ho'ya gönderilir. Moon Ho'nun yüzünü keder kaplar ve daha fazla izlemeye dayanamaz. Dizüstü bilgisayarı kapatırken başka bir çocukluk anısını düşünür.



Başka bir yerde, polis ölüm mahallini kordon altına alıyor ve çakıl taşları kana bulanmış yerde biri yatıyor. Siber polis müfettişi Yoon Dong Won gelir ve cesedin köprüden geçen bir trenden atıldığını duyar, ancak kurbanın o sırada ölü mü yoksa canlı mı olduğunu kimse bilmez.


Müfettiş Yoon'a kurbanın cebinde bulunan bir not verilir. Bir satır içerir: Healer'ın e-posta adresi. Dedektifin itirazlarına rağmen, kağıdın bir fotoğrafını çekerek beş yıldır adamın peşinde olduğunu söyler.



Min Ja, Jung Hoo'ya müşterinin gönderdikleri şeyden çok memnun olduğunu söyler ve yeni talimatları olduğunu iletir: Young Shin'in hayallerini ve isteklerini öğrenin. Jung Hoo, sosyal medya hesaplarından bakmasını ister fakat Young Shin'in hiç bir hesabı olmadığı gibi çok eski bir telefon kullanmaktadır.


Jung Hoo, gece kafenin olduğu binaya tırmanır. Young Shin'in odasına girer bir günlük bulmayı umarak eşyaları karıştırır. Kulaklık ile irtibatta olduğu Min Ja'nın bilgisayarında bir uyarı görüntülenir ve Min Ja, erken ölümle ilgili polis raporunu görür. Onu artık aranan bir adam olduğu konusunda uyarır ve o, “Peki yeni ne var?” diye sorar. Min Ja, gopher ile güvenlik görüntüleri arasında gezinirken, ona bu sefer onun bir cinayet zanlısı olduğunu söyler - çünkü Go Sung Chul (metroda tanıştığı müşterisi) ölmüştür.


Young Shin, eve getirdiği kadına yedek kıyafet almak için odaya girer. Işıkları açar. Jung Hoo kendini odanın tepesinde saklar. Young Shin odadan çıkınca yere düşer ve şimdi aydınlanan odaya bakar. Gözleri, duvardaki posterlere takılır: Bir yanında kendi resmiyle çevrili Kim Moon Ho'nun posteri, diğer tarafında ise Healer'ın çalınan resmi.


Min Ja ona dışarı çıkmasını ve bir süre sessiz kalmasını söyler, ancak gözleri rahatsız edici tabloya dikilmiş haldeki Jung Hoo kısa keser: "Onun hayallerini istedin... O zaman gerçekten öğrenmek için onun yanında kalmam gerekecek. ”



Sabah, Young Shin, adı Yeon Hee olan intihara meyilli unniyi kahramanca kurtarmasını anlatarak babasını eğlendirir. Canlandırma ile o kadar meşgul ki evine giren siyahlar içindeki şüpheli adamı fark etmiyor - Jung Hoo daha fazla araştırma için gelmiştir.


Min Ja, Go Sung Chul'un cinayetiyle suçlandığını söyleyerek farklı bir senaryoya karşı çıkar. Sadece e-posta adresleri ölüm mahallinde değil, aynı zamanda Go'nun cebinde bulunan, saklandıkları motelin makbuzunu da almayı başardılar. Jung Hoo'nun parayı nakit olarak ödediği için, bu, suçlunun ona kredi verdiklerinden daha fazlasını bildiği anlamına gelir.


Müfettiş Yoon, Polis karakolunda ekibine brifing verir ve Healer'ın artık ölü Sung Chul ile görüntülerini gösterir. Otopsi bulguları ona Sung Chul'un zehirlenmeden öldüğünü ve trenin düşmesinden kaynaklanan yaraların o öldükten sonra oluştuğunu bildirir.


Healer hâlâ bir numaralı şüpheli ve Müfettiş Yoon, onu sonsuza kadar yakalamaya kararlı.



Her durumda, Jung Hoo bir çıkmazda ve kendini temize çıkarmak için gerçek katili bulması gerekiyor. Polisin başarılı olacağına güvenemez, bu yüzden katili bulup polise teslim edecektir.


Gece Moon Ho, kafenin önünde park eder. Dışarıdaki masaları temizleyen Young Shin'i gözyaşları içinde izler. Onun iyi büyüdüğünü düşünür. Onu fark edip yanına doğru yöneldiğinde kontağı çevirir ve oradan uzaklaşır.


Orada olan ve olayı takip eden Jung Hoo, Min Ja'nın yardımıyla Moon Ho'yu takip etmeye başlar.


Young Shin, babası ile Yeon Hee'nin davasını ele almak için yasal bir strateji ortaya koyarlar. Young Shin her şeyi yazacağını ve hikayeyi uçuracağını söyler. Ama babası onun bir eğlence gazetesinde çalıştığını hatırlatır ve bu davanın onların üzerinde olduğunu belirtir.


Bir kaç küçük projede roller alan bir aktris. Onları bir ajansta toplayıp güçlü adamlarla buluşturan Başkan Hwang'a karşı bir dava. İlk başta kadınları cinsellik için zorlayan, uyuşturucu, şiddete maruz kalma tehditleri karşısında Yeon Hee polise gittiği halde kanıt olmadığı için işlem yapılmaz. Patronu onu hayatta tutmasının tek sebebinin sponsorunun onu sevmesi olduğunu söyleyerek onu "ortadan kaldırmakla" tehdit eder.


Ve bu sponsor güçlü bir politikacıdır. Meclis üyesi Kim. Bunlar Young Shin'in gazeteciliğini aşar. Ancak babası bir plan yapar. Davayı Yeon Hee adına yeniden dolduracak ve zorla fuhuş için Başkan Hwang ve Meclis üyesi Kim'in peşine düşecek. Polis soruşturmaya ilgisizken, babası medyanın onlara baskı yapması için medyaya ihtiyaçları olduğunu savunur.


Jung Hoo, Moon Ho'nun arabasını ağabeyinin malikanesine kadar takip eder, büyük kapıya, bekçi kulübesine ve çevredeki güvenlik kameralarına dikkat eder. Çitin üzerinden kolayca atlar. Güvenlik görevlilerini fark ettirmeden, evin çatısına çıkan bir drenaj borusuna tırmanıp, yatak odasına girmek için balkonun camından içeri girer. Myung Hee'nin şifonyerine üstünkörü bir bakış atar, sonra çok daha ilginç bir şeyle duraklar: onun yatağının yanındaki aile fotoğrafları.


Onu gerçekten inanamayarak güldürürler ve Min Ja'ya tüm bu zaman boyunca sadece yaşamak için yaşadığını, ilginç bir şey bulamadığını söyler. "Ama şimdi... işler ilginç gelmeye başladı," der ve resme daha yakından bakar.



Sabah, Young Shin cesaretini toplayıp işe başlamak için birkaç dakika soluklanıyor, sonra özür dileyerek ofise giriyor. Patronuna "Özür dilerim, bir hata yaptım! Sana söylemek için hiçbir bahanem yok! Lütfen beni öldür!" Abartılı bir şekilde selam veriyor ve ardından ünlülerin peşinden sonsuza kadar gidemeyeceklerini söyleyerek konuşmasına başlıyor.


Konuşmasının derinliklerine dalmış durumda ve editör patronu yeni iş arkadaşına merhaba diyebilmesi için ona birkaç kez çenesini kapamasını söylemeye çalışmak zorunda kalıyor.


Jung Hoo, beceriksiz ve kambur omuzlarına sahip ve kendini Park Bong Soo olarak tanıtıyor.


Jung Hoo, onun önünde gergin bir şekilde sinerek üzerine düşeni yapar ve Young Shin ona sunbae demesini ve ona saygı duymasını söyler. İş arkadaşının öğle yemeğinden büyük bir ısırık alırken belirttiği buzdolabındaki yiyeceklerin üzerindeki ad etiketlerine saygı duymak gibi kuralların bir özetini ve bir turla ona açıklamalarını yapar. Young Shin, tanıtım turunu, ona her şeyi anlatırken gergin bir şekilde titreyen ve daha önce tanışıp tanışmadıklarını merak eden Jung Hoo ile tamamlar.


Young Shin, editörünün Yeon Hee'nin zorla fuhuşla ilgili hikayesini yayınlaması konusunda acımasızca rahatsız eder ve böyle güçlü bir suçlamayı yayınlamaktan korkup korkmadığını sorar. Jung Hoo onları gizlice dinlemek için fotokopi makinesiyle uğraşıyor görünerek odaya girer, Editör Jang ise hikayenin çok zayıf olduğunu söyler. Kurban bir yıldız değil ve intihar bile etmedi. Kimse umursamayacak.



Young Shin, çalışanlarla gittikleri akşam yemeğinde çok sarhoş olur. Yardımına Jung Hoo gelir. Onu zar zor eve kadar götürür. Taksi ücretini ödediği için parası kalmadığını söyleyip üzücü bir hikaye anlatıp geceyi orada geçirmek ister.


Çok sarhoş olan Young Shin ise o sırada odasına gider bilgisayarına doğru yürür ve "Hadi sorun çıkaralım! Sadece bir insanın yapabileceği bir şey."


Alt katta Young Shin'in babası ve kahve çalışanı Jung Hoo'yu sıkıştırıp ondan bir iyilik isterler. İlk olarak, Young Shin'in hızlı parmakları nedeniyle zor olacak olsa da onu içmekten uzak tutun. Babası: "Dinozor konuşmasıyla başladığında bu bir yarı işaretidir." Sık sık sarhoş olmuyor ama her içişinde "büyük çapta belaya" neden oluyor.



İkincisi, kutuları açmasına izin vermeyin 'kendini kesmeye eğilimlidir.' Ve en önemlisi, şiddet mahalline gitmesine asla izin vermeyin. Babası, gençken bir "kaza" geçirdiğini ve travmanın nefes alma nöbetlerini tetikleyebileceğini açıklarken kelimeleri bulmaktan zorlanır. Jung Hoo gergin bir şekilde kıpırdanırken, babası ve çalışan onu tehditkar bir şekilde tutar ve "iyiliklerini" vurgularlar.


Young Shin, çocukluğuna ait yine kabus görür, korkudan donar ve uyanarak yataktan fırlar. Fark etmeden Jung Hoo'nun uzandığı kanepeye gelerek onu itip yerine uzanıyor. Uykusunda onun kolunu tutarak uyumaya devam eder.



Young Shin'in bir gecede yaptığı haber sayesinde Someday News ofisinde telefonlar durmadan çalıyor. Editör Jang çılgınca bir çözüm için çabalıyor, makaleyi kaldırmak istiyor, ancak kıdemli muhabiri arama sonuçlarının en üstüne çıktıklarını ve muazzam miktarda trafiğe sahip olduklarını belirtiyor.


Young Shin konferans odasında masanın altına siniyor, şimdi ayıklığı ona korku hissini geri verir. Jung Hoo onu dışarı çıkarmaya çalışır, ancak editörü öfkeliyken ateş hattına girmek istemediğinden kendini gizler.



Moon Ho, Young Shin ile görüşmek için Someday News'e gider. Young Shin'e hikayeyi kendisinin ele almasına izin vermesini ister çünkü hikayenin tek başına üstesinden gelemeyeceği kadar büyük olduğunu belirtse de Young Shin büyük bir hayal kırıklığı ile onu yanlış anlayıp genç muhabirlerin hikayelerini çalarak bir yıldız olduğunu düşünür.


Young Shin ve Jung Hoo eve giderken yolda hem konuşup hem de Moon Ho'nun davranışını tartışırken park etmiş bir minibüsün içinden adamlar çıkar. Bunu Jung Hoo fark etse de Young Shin etrafı çevrilene kadar fark etmez. Young Shin, kendinden çok Jung Hoo'yu düşünerek "Onları yakalayacağım, sen de kaç. Git ve polisi getir." deyip onu oradan uzaklaştırmaya çalışır.



Adamların saldırıları arasında Jung Hoo, Min Ja'ya ulaşır bir fırsat bulur ve Healer olarak geri gelir. Young Shin'i toparlar emniyetli bir yere geçirir yüzü saklı bir şekilde dövüşe geri döner. Devriye arabalarının sirenleri duyulduğunda Young Shin yalnızdır.


Hemen Bong Soo'yu hatırlar Young Shin ve onun güvenliği için endişelenerek ara sokağa geri döner. Polis bir açıklama için onu rahatsız eder, ancak Bong Soo'nun yaralandığından veya bir yerlerde öldüğünden endişe ederek onu bulmaya kararlıdır. Jung Hoo biraz bıkkınlıkla sokağın tepesinden izliyor ama onu durduracak durumda değil.


Editör Jang, patronundan bir telefon beklerken karşısında Moon Ho'yu görür. Bütün ofis büyük bir şok ve şaşkınlık içinde kalır. Röportaj yapmak için geldiğini düşündükleri anda, Moon Ho, "Seninle çalışmayı dört gözle bekliyorum" dediğinde çenesi düşer.



Young Shin, lobiye Jung Hoo'nun birkaç adım gerisinde gelir ve şakacı bir şekilde ona yaklaşır, sonra az önce gelen nakliyecilere şaşırır. Editör Jang kafa karışıklığı içinde kafasını kaşırken, Moon Ho düzene alışmaya çalışır. Young Shin'in gelişi üzerine Moon Ho, kamera ve düzenleme ekibi için daha fazla alana ve ekibe ihtiyaç duyacak yeni bir video departmanı oluşturacağını duyurur.


Binanın başka bir katını hiçbir şey yokmuş gibi satın almaktan bahsediyor ve Editör Jang ona nasıl çalıştıklarını açıklamaya çalışırken, gazetenin sahibinden bir telefon alır… Bu binayı yeni sattım.


Moon Ho, Young Shin'e bundan sonra çok meşgul olacağını, kafasına vuracağını ve evini aramasını söyleyerek birkaç gün orada olmayacağını söyler ona gülümseyerek, Young Shin ona şaşkın şaşkın bakarken ve Jung Hoo... bu durumdan pek de mutlu görünmez.


Young Shin, Başkan Hwang'ın Moon Ho ve Editör Jang için, Hwang'ın aktris kadrosuyla sarhoş ve kalitesiz olan çeşitli önemli erkeklerin 200 saatten fazla videosunu içeren oda-salon görüntülerini oynatıyor. Ama doğal olarak, bu kanıtı nereden bulduğunu bilmek istiyorlar ve gerçeğe karar vermeden önce bir cevap arıyorlar.



Moon Ho, bir muhbir ortaya çıktığı için Young Shin'i ofise çağırır. Belirli bir yere yönelik talimatlarını izleyerek hemen yola çıkmasını ister. Olası takipten kaçmak için telefonunu da kapatmasını söyler ve o da buna uyar.


Gerçek Moon Ho bilinmeyen bir numaradan aranır. Bir öğrenci elindeki notu okur "Kendisini yetiştiren aileye borçlu olduğunu ve bunu kötü bir kadın için bir kenara atamayacağını ve ailesinin onun dönüşünü beklediğini unutmaması gerektiğini söyler." telefonu kapatır.


Moon Ho, Young Shin'e ulaşmaya çalışır yanıt alamaz. Hemen Healer'e ayrıntıları açıklayan bir e-posta gönderir. Jung Ho hemen Min Ja'ye Young Shin'in çantasındaki izleme cihazını takip etmesini ister.


Sekreter Oh, inşaat işçisi kılığında bir binaya girer ve sonraki aşama için hazırlıklara başlar. Binanın kapıları kilitli olmasına rağmen Young Shin'in içeri girmesi için bir tanesi açık kalır. Sekreter Oh'un bozduğu asansöre biner. Asansör hareket edince Sekreter Oh kablolardan birini keser ve asansör serbest düşüşe geçer ardından birden durur.


Deli gibi araba süren Jung Ho binaya yetişir ve asansörün ikinciye düşüşe başladığı sesini duyar.



Young Shin artan paniğini bastırmak için savaşır, ancak asansörün tehlikeli tutuşunu hissedebilir ve hiperventilasyona başlar. Jung Hoo çatıya varır ve bir ucunu emniyet kemeri olarak takarak acil durum kablolarını çabucak yerine takar ve asansör boşluğuna koşar.


Kapıyı açar ve son kablolar da kopmaya başlarken, onun yanındaki asansöre biner. Hızla şapkasını gözlerinin üzerine indirir ve ona emniyet kemerini takar, sonra bir koluyla onu, diğeriyle de kabloyu tutar.


Asansör son düşüşüne başlar, yukarı doğru çekilirken kelimenin tam anlamıyla asansör boşluğa düşer.



Jung Hoo, Young Shin'in çatıya çıkmasına yardım eder, ancak oraya vardıklarında, kolundan öfkeyle savurur.


Young Shin, hayatını riske attığı için ona bağırıyor ve sonra titrek bir sesle yardımları için minnettar olduğunu söylüyor, "Ama birlikte düşseydik, ikimiz de ölürdük!" daha da önemlisi, ölecekti ve sırf onun yüzünden.


Gözleri hâlâ kapalı, adamın hâlâ burada olup olmadığını soruyor ve geçen gün yaptığı gibi elini uzatıyor. O temas kurmadan önce geri adım atıyor ama o hala etrafta olduğunu düşünüyor ve hayatını kurtardığı için ona geri ödeyecek parası olmadığını söylüyor. "Üzgünüm," diyor sessizce. "Teşekkürler."


Bir şey demeden çantasını ayaklarının dibine bırakır ve yürümeye başlar. Ama birkaç adım sonra, düşmeye başlayan karı fark ederek durur.


Konuşması daha önceki duyguları tekrarlıyor: “Yalnız kaldıktan sonra, şimdiye kadar başka bir kişiden hiçbir şey istemedim. Ve böylece, iyiydim."


Aşağıda, Moon Ho panik halde binadan içeri girerken yukarıda Jung Hoo şöyle devam eder: “Birinin beni anlaması ya da yanlış anlaması umurumda değildi. Ben böyleydim."


Ama geçmiş zaman ve o aniden kendi etrafında dönerek bilerek Young Shin'e doğru yürür. Eldivenlerini çıkarır ve şapkasını yüzünün alt yarısını görebilecek kadar katlar. Gözlerinin önünde durur… ve eğilir… ve onu öper. Young Shin elini uzatır fakat kimliğini koruması gereken Healer ona bakmaya devam ederek oradan uzaklaşır.



Moon Ho çatıya fırlayarak gelir, endişeden çılgına dönmüş ve onun diğer adını "Ji An Ah!" diye bağırıp onu kucaklayarak rahatlamasını sağlamaya çalışır. Young Shin “O kişi… benim yüzümden neredeyse ölüyordu…” diye ekler.



Young Shin ve Jung Hoo, basın toplantısına sızarlar. Young Shin önce tereddüt eder soru soramaz ancak daha sonra kendini toparlar politikacıya yüksek sesle hitap ederek: “Joo Yeon Hee'yi tanıyorsun, değil mi?”


Meclis üyesi Kim'in Başkan Hwang ile olan ilişkisini, onların karanlık arka kapı anlaşmalarını birbirine bağlayarak ortaya koyar. Böylece kamuoyunda taraf toplarlar.


Moon Shik, her şeye burnunu sokan muhabirle ilgileneceğine söz verir, ancak İhtiyar hiçbir suç işlemediğine, yayının canlı olduğuna ve dikkat çekmeden ona dokunamayacaklarını söyler. “Kim Moon Ho bize ciddi bir uyarı gönderdi: Ona dokunmayın. ”



Moon Ho, haber yayınının geri kalanını kendisi sunar, gizli bir muhbir tarafından kendilerine verilen salon videosunu oynatır ve Young Shin'in Yeon Hee ile kaydedilmiş röportajını gösterir. Birgün sadece ara sıra yayın yapabilse de, iktidardaki insanların kaynaklarını güçsüzlerin gözlerini kapatmak için kötüye kullandıkları “yapılmaması gereken yayınlar” yapmayacaklarına dair bir yeminle bitirir. Söylenmesi gereken daha çok şey olduğunda geri döneceklerine söz verir, dinleyicilerine başını eğer ve selamlar.



Moon Ho, "Bana yüzünü gösterir misin?" Healer bu isteği reddeder, ancak Moon Ho, Young Shin'in bozuk cep telefonunu tutar ve “Park Bong Soo” der.


Moon Ho şimdi ona Bong Soo diyor ve yüzünü görmek istiyor - soruyu cevaplamak için şartı bu.


Böylece Healer içini çeker, açığa çıkar ve ışığı yakar. Moon Ho'nun yanına gider, gözlüklerini çıkarır ve doğrudan gözlerinin içine bakar.


Moon Ho “Onunkine çok benzeyen gözlerle sen,” diye belirtir. "Sen Jung Hoo musun?"



Jung Hoo anlamakta güçlük çeker ve anılarından bir şeyler görmeye başlar sonra kızın sesi tekrar kulağında çınlayarak, "Jung Hoo ya! Benimle oyna!" Hafızasında bir şeyler belirir: Ji An, Jung Hoo'yu bir odanın etrafında kovalarken, Moon Ho mobilyalarla bir kale inşa ediyor. Ji An, "Bu Morumoru Adası!"


Moon Ho, çocukların içeri girmesine izin verir ve onlara sessizce oynamalarını veya korsan saldırısı riskini almalarını söyler.



Şu anda, Jung Hoo'nun soğukkanlılığı Moon Ho'yu iç çekmeye sevk eder, "Siz eskiden bana oldukça yakındınız." Jung Hoo çoğul olanı alır ve kıza ne olduğunu sorar. Moon Ho, “Öldü. 1992'de."


Jung Hoo, Ji An'ı ancak şimdi hatırlamıştır, ancak onun ölümünü duymak şok edicidir. Babasının ve öldürdüğü kişinin sorusuna döner. Moon Ho, fotoğrafta yanındaki Gil Han'ı tanımlar.


Jung Hoo, kekeleyerek, "... arkadaşını mı öldürdü?"


Ancak Moon Ho ona yanlış soruyu sorduğunu söyler: "Babanız bir katil değil, bir cinayet zanlısıydı." Adını temize çıkaramadan öldü ve Moon Ho, Jung Hoo'nun masumiyetini kanıtlamak istediği için mi kendisine geldiğini sorar.


Bu yüzden Moon Ho, bu amaç için birlikte çalışmayı ve teması kolaylaştırmak için Bong Soo eylemini sürdürmeyi önerir.


Moon Ho ve Jung Hoo, abisinin arkadaşları ve korsan yayıncılık faaliyetleri için ana üs olarak kullandıkları aile hurdalığına varırlar.


Moon Ho, 1992'de o günü hatırlayarak anlatımına geri döner. Gil Han ve Joon Seok'un Moon Shik'i görmek için birlikte geldiklerini görüyoruz. Başarılı bir muhabir-fotoğrafçı ikilisi olarak kurulan yeni bir hikaye üzerinde çalışıyorlar ve Moon Shik'ten bir araba ödünç almasını istiyorlar. Slush fonları yarın transfer ediliyor ve takip etmek istiyorlar; Hatta eski zamanlardaki gibi Moon Shik'i sürücü olarak görevlendiriyorlar, böylece aksiyona katılabiliyor.


Moon Ho, üç arkadaşın ertesi sabah nasıl yola çıktığını hatırlıyor... ve sonra Gil Han öldü ve Joon Seok onu öldürdüğü için tutuklandı. Ve Moon Shik tanıktı.


Jung Hoo'nun babasının arkadaşı aynı zamanda onu yetiştiren Öğretmen'i, Healer olarak ortaya çıkar ve Jung Hoo'yu bu işten kurtarmak ister. Moon Shik'in adamlarına yakalanan Öğretmen'i tuttukları yere Moon Shik gelir ve eski arkadaşını görünce şaşırır.


Min Ja, Öğretmen'in nereye götürüldüğünü takip eder ve Dedektif Yoon'u arar. Dedektif Yoon kaçırılan bir kurbanın içeride olduğuna dair bir rapor aldıklarını söyleyip içerir girer. Moon Shik, görülmemek için arka çıkışa yönlendirilirken Öğretmen Üç Ayı şarkısını söyler. Birkaç dakika sonra dedektifler gelir.


Min Ja, Young Shin'i arar ve ondan muhtemelen yaralanmış olan Bong Soo'yu aramasını ister. Min Ja, Bong Soo'nun hareket etmediğini bu yüzden binada bir yerde saklandığını söyler. Young Shin şüpheyle Min Ja'nın nasıl bildiğini sorar, ancak zaman çok önemlidir ve Min Ja ondan acele etmesini ister. Böylece Young Shin binanın içinde aramaya başlar ve Bong Soo'nun yüksek yerleri sevdiğini söylediğini hatırladığında yukarı doğru yönelir.


Kan izlerinin onu bir köşeye yığılmış Jung Hoo'ya götürdüğü çatı katına çıkar. Onu ceketiyle örterek kucağına almak için acele eder. Gözyaşları içinde yardım için acil servisleri arar ve acele etmeleri için yalvarır.


Young Shin, Jung Hoo'nun arabasına koşar ve ipuçlarını aramaya başlar ve küçük bir şeye rastlar. İçeride, küçük, katlanmış bir kağıt yıldız bulur - bu, Bong Soo ile telefonda sohbet ederken, Healer'ın ona gelmediğini düşünerek yaptığı yıldızdır.



Öğretmen, sorgulandığı sırada Dedektif Yoon'un yanında yemek yerken zehirlenir ve hayatını kaybedir. Jung Hoo, büyük bir suçluluk içine girer. Moon Hoo, bunu yaparlardan hesap sormak için büyük bir öfkeyle hareket eden Jung Hoo'yu zorla da olsa durdurur ve birlikte hareket etmelerini ister.


Min Ja, Young Shin'in kafesine gelir ve onunla konuşurken sesini tanıyıp tanımadığını sorar. Bir kaç gündür Jung Hoo'dan haber alamadığı için onu aramasını ister. Adresini verir. Young Shin aramaları sonunda Jung Hoo'nun dairesini bulduğu gibi içeriye de çok rahat girer. Onu yatakta ateşler içinde baygın vaziyette bulur ve tedavi etmek için başucundan ayrılmaz.


Jung Hoo yanında yatan Young Shin'i biraz daha izledikten sonra onu kucaklar ve şöyle düşünür: "Bunun bir rüya olduğunu düşünmüştüm. Genelde fazla rüya görmem ve bunun neden bu kadar uzun sürdüğünü merak ettim.” Young Shin yaralı koluna yönelirken ellerini tutamaz, onun başına dokunur ve onu kucaklar ve ekler: "Bu yüzden gerçek olup olmadığını doğrulamaya ihtiyacım vardı. Ve sonra düşünürdüm, Bunun gerçek olması uygun mu? ”



Evde, Jung Hoo tekrar çevrimiçi olarak oturum açar ve Min Ja ile konuşur ve özellikle Healer işi sahte kimlikler almasını gerektirdiğinden gerçek ile sahte arasında kafasının karıştığını söyler. Dünyaya her adım attığında başka biri oluyor, "Ama onunlayken gerçek olmalıyım." diyor.


Moon Ho eve geldiğinde, Jung Hoo'nun onu uzlaştırıcı bir altılı birayla beklediğini görünce şaşırır. Moon Ho onu gördüğüne sevinir ve endişeli olduğunu söyler.


Young Shin'in kimliğini bilip bilmediğini sorar ve Jung Hoo, onun bunu çözdüğünü söyler. Ona ne kadarını söylemesi gerektiğini düşünüyor ama o soru sormuyor. Moon Ho bir gülümsemeyle anlıyor: "Ji An'ı seviyorsun. Bu yüzden ona kim olduğunu, babasının kim olduğunu ya da baban hakkında hiçbir şey söyleyemezsin.” Moon Ho, böyle olduğu için anlayışını ister - Myung Hee ve Ji An'ı severdi ve bu nedenle onlara bildiklerini söyleyemezdi.


Jung Hoo, Öğretmen'in ölümünün intikamını almak ve babasının adını temize çıkarmak istediğini söyleyerek işe koyulur. Ayrıca Young Shin'e annesinin hayatta olduğunu ne zaman söyleyebileceğini bilmek ister. Moon Ho hemen kabul eder, ancak Myung Hee için güvenli olana kadar Young Shin'e söylemek için beklemek ister - yani, ilk iki hedefi gerçekleştirdikten sonra.


Young Shin, Moon Ho ile birlikte kafeye gelir. Öz annesinin hasta olduğu ve öz babasının öldüğü hakkındaki gerçekleri elinden geldiğince sakin bir şekilde anlatır ve babasına daha önce söylemediği için özür dilerken gözleri giderek yaşarır. Ama babası kollarını açar ve o ağlarken ona sarılır.



Young Shin, Ji An için büyük bir doğum günü partisi hazırlamakla meşgul olan Myung Hee'yi görmek için eve gelir ve bu görüntü Young Shin'in gözlerini yaşlarla doldurur. Myung Hee hoşgeldin diyerek gülümsediğinde ve bir elini uzatarak çiçekleri ondan aldığında onu bir arada tutması gerekir. Young Shin'e iltifat eder ve kendine hayran olduğunu söyler ve Young Shin elini tutarken gözyaşları dökülür.


Tabii ki, Sekreter Oh casusluk yapmak için köşede. Sahneyi doğrudan İhtiyar'a rapor ediyor.


Myung Hee onu odasına götürüp eski korsan yayın yapan arkadaşlarını sorarken Young Shin röportaj moduna geçer. Myung Hee onu fotoğraflarının önüne oturtur ve Öğretmen'i işaret eder ve kocasının bu fotoğrafı Young Shin'e göstermiş olduğunu duyunca şaşırır.



Myung Hee ilk kocasına dikkat çeker ve Young Shin tereddütle onun hakkında sorular sorar, bunun hakkında konuşmanın Myung Hee'yi hasta edeceğinden endişe eder. Cevap olarak, Myung Hee bir çağrı kutusu verir ve hastalanırsa düğmeye basmasını söyler, yine de konuşmaya hazırdır. Hatta istekli.


Young Shin 1992'de ölen iki arkadaşı hakkında konuşup konuşamayacağını sorar. Myung Hee neredeyse meydan okurcasına ona gülümser ve "Yirmi yıldan fazla bir süre sonra nihayet biri soruyor," der.


Sekreter Oh, Young Shin'in ailesinin gerçeğini öğrenerek geldiğini tahmin eder ve İhtiyar'a bunun geçici bir durum olduğu konusunda uyarır. İhtiyar, Myung Hee'nin gerçeği öğrendiğinde kocasını terk etmesi durumunda Moon Shik'in mahvolacağını söyler. Belediye başkan adaylarını tekrar değiştirirlerse gülünç görünecekleri için Moon Shik'i korumak zorundadırlar.


Ve tam Sekreter Oh bunu nasıl yapacağını sorarken, arkasını döner ve Healer'ın hemen arkasında durduğunu görür.


Üst katta, Myung Hee Young Shin'in elini tutar ve ona 1992'deki o gün hakkında bildiği her şeyi anlatacağına söz vererek “hikayemizi” yayınlamasını ister. Young Shin hemen kabul eder, ancak Myung Hee bunun tehlikeli olacağı konusunda uyarır. Çünkü “o gün bizi öldürenler hala hayatta.”


Young Shin "biz" derken kimi kastettiğini merak ediyor ve Myung Hee açıklıyor: "Kocam Oh Gil Han, arkadaşım Seo Joon Seok, kızım Oh Ji An ve ben."


O kızıyla birlikte evdeydi ve kocasının eve gelmesini bekliyordu. Moon Shik onu arayıp hemen kaçması için uyarır çünkü "onlar" geliyordu. Böylece Myung Hee, Ji An'ı alıp evden ayrıldı.


Takım elbiseli adamlar tarafından kovalanan Myung Hee, Ji An'ı kucağında taşıyarak mahallelerinin ara sokağında koşar. Bir süre sonra Ji An'ı bir örtünün altında bir çöp yığınının ortasında saklar. Çılgınca, Ji An'a sessiz olmasını söyler ve onun için geri döneceğine söz verir. So Ji An, annesi diğer yöne koşarken kendini sessiz olmaya zorlar.


Ancak bu anılar başka bir bölümü tetikler ve Myung Hee sarsılmaya başlar. Young Shin hemşireyi çağırır ve Myung Hee'ye sarılır ve hemşire devraldığında bile Myung Hee onun elini tutmaya devam eder. Annesi tedavi edilirken Young Shin mutfağa iner ve doğum günü partisine bakar. Kurabiyelerden birini peçeteye sarıp yanına alır.


Daha sonra evden çıkarken, yol kenarında beklemiş olan Jung Hoo temkinli yaklaşır. Young Shin biyolojik annesiyle yeni tanıştığını ve nasıl atılmak yerine kaybolduğunun hikayesini duyduğunu açıklarken hava hâlâ gergin. Myung Hee, Ji An'ı sakladıktan sonra bir kaza geçirmişti ve günler sonra uyandığında felç olmuştu. Ji An'a söylediği son sözler ses çıkarmamaktı, bu yüzden Young Shin çocukken konuşmamıştı.


“Terk edildiğimi sandım” diyor. "Korkmuş olmalıyım. Güzel gülümsemezsem, cevaplamak istemedikleri sorular sorarsam, benden bıkabilirler. Beni fırlatıp atabilirler."


"Yapmayacağım," diye söz veriyor ona. O zaman, "O zaman sorabilir miyim?" diye soruyor Young Shin "Tabii ki" dercesine başını sallar Jung Hoo.


Young Shin, "Hiç birini öldürdün mü?" diye sorar. Jung Hoo hayır cevabını verir ve gülümseyerek "Biliyordum" der.


Bununla rahat bir şekilde adım atarlar ve şimdi planını onunla paylaşır. Cinayet zanlısı olduğu için önce babasının kasetini, sonra da ona komplo kuran adamı bulmaya niyetlidir. Young Shin bu konuda yardım etmeyi teklif eder, ancak babasını görmesi gerektiğini söylediğinde bu düşünce ikisini de biraz çekingen yapar. Sonra ona yaklaşır ve elini cebine atar.



Jung Hoo, İhtiyar'ın evine sürüklenir, gözlükleri dışarıda bekleyen her yüzü not eder. İhtiyar'ı beklemek için bir odaya itilir.


Jung Hoo'nun gözlüklerinden gelen video görüntüleri canlı olarak yayınlanır. Yayın, kapının açıldığını kaydeder ve Jung Hoo, İhtiyar'ı selamlamak için ayağa kalkar. Bir koruma, yüzünü kapatmak için yaşlı adamın önüne atlar ve bir uyarı fısıldar. Ama artık çok geçtir, fotoğraf çekildi ve Jung Hoo gülümsüyor.



Evin dışında, Young Shin elinde bir kamerayla sabırsızca bekler ve onunla birlikte polis memurlarını müdahale etmeye zorlamaya çalışır. Ama polis uygun yetki olmadan hiçbir şey yapamaz, bu yüzden Young Shin tam orada çekime başlar. Görülecek fazla bir şey yok, ancak İhtiyar'ın evinin dışında konuşlanmış polis memurlarını göstermek için yeterli ve Moon Ho sahneyi göstermek için yayını çevirir. Yayınlandığı anlarda, Jung Hoo'yu içeride tutan korumalar geri çekilir.



1992. Üç arkadaş söz konusu kamyonu takip ederken arabayı Moon Shik kullanıyor ve hava çekişmeler ve kahkahalarla hafifliyor. Görevin, para transferini gösteren birkaç fotoğraf çekmenin basit bir meselesi olacağını düşünüyorlar.


Varışta, durumun tahmin ettiklerinden daha ciddi olduğu ortaya çıkıyor. Bir kamyonda büyük metal boya kutuları varken, bir diğerinde büyük miktarda nakit para bulunan elma kutuları var.


Gil Han boya kutularının içini görmek isterken Joon Seok onu geri tutar. Gil Han sadece şaka yapıyor, "Ne yapacaklar, beni öldürecekler mi? Muhabir?" Ama yanlışlıkla diğerlerini onların varlığı konusunda uyaran bir çöp kutusunu devirirler ve Gil Han, Joon Seok boya kutularına giderken onları oyalamayı teklif eder. Arkadaşı itiraz edemeden kaçar ve çabucak takip edilir.


Joon Seok bir kutu alır ve arabaya geri döner ve Moon Shik'i tehlikeye karşı uyarır. Moon Shik'e kaçış için hazırlanmasını söyler, sonra arkadaşını almak için geri döner.


Joon Seok geri döndüğünde, Gil Han çoktan yerdedir, kafası kan içindedir. Moon Shik, onu İhtiyar'ın adamlarının peşinden gitmekten kurtarmak için tam zamanında gelir, ancak Joon Seok haklı bir öfkeye kapılır. Açıkça fotoğraf çekmeye başlar ve Moon Shik onu zorla arabaya sürükler.


Araba kaçar ve Joon Seok ifadesinde günlerdir kaçtığını ve sonunda boya kutularında ne olduğunu öğrendiğini açıklar. İnşaat projelerinde çeliği zayıflatmak için kullanılan kimyasallar olduğunu açıklar ve bunu ortaya çıkarır çıkarmaz takım elbiseli adamlar davayı durdurmak için içeri dalar.



Young Shin hikayeyi tamamlıyor ve Jung Hoo içini çekiyor. İhtiyar'ın onunla konuşurken yaktığı tütsü ve verdiği çay ile kendinden geçen Jung Hoo uyumak ister.


Jung Hoo, Moon Ho'nun kaçırıldığını fark ettiğinde, onu bulmak için hemen yola çıkar ve Young Shin'i dairede beklemesi için geride bırakır. Ne yazık ki, Young Shin'in bir ziyaretçisi var ve korumalarıyla birlikte geliyor.


Jung Hoo, çalan bir cep telefonunun sesinin onu stüdyoya çektiği boş Someday ofisine gelir. Telefonu cevaplar.


Diğer uçtaki ses ona adıyla ve Healer olarak hitap eder - bu, Jeil'in Menajeri Ahn'dir ve stüdyodaki kameralar aracılığıyla Jung Hoo'yu izler.


Müdür Ahn, karar vermesi için ona yalnızca on saniye verir ve Jung Hoo onayını verir. O mesajı alır ve okumaya başlar: “Benim adım Seo Jung Hoo.”


Moon Ho, Myung Hee'yi eski bir korsan yayıncı olarak röportajı için Someday ofisine getirir. Personel onu bir kahramanın karşılamasıyla karşılar ve kendisine büyük bir Someday hayranı dediğinde heyecanlanıyorlar. Myung Hee, Young Shin'e erkek arkadaşının burada olup olmadığını sorar ve Young Shin, İhtiyar'la savaştığı için burada olmadığını söyler.



Young Shin bir çantayla havaalanına gelir ve hem Jung Hoo hem de Moon Ho ona katılır, eşit derecede seyahate hazır görünürler. Sonra Min Ja da onlara katılır. Takım Healer'ı tamamlar ve dördü birlikte yürürler.


Jung Hoo, Sang Soo'nun adamlarıyla birlikte içeri girer ve Dedektif Yoon uzaktan hareketi izler. Jung Hoo, Double S ile çalışıyor gibi görünüyor…


Kapıda, Moon Ho dizüstü bilgisayarının başına geçer ve ofisteki ekibine gitmelerini söyler. Someday ekibi canlı yayın akışını başlatır. Korumalar araştırmacıyı ararken Min Ja yukarıda nöbet tutar ve destek ekibine biraz daha beklemelerini söyler.



Jung Hoo, araştırmacıyı dışarı sürükler ve Young Shin, kamerayla onları kovalar ve Jung Hoo'yu filme alırken, eşyaları Müdür Ahn'a teslim eder.


İşte o zaman polisler olay yerine gelir ve Moon Ho çekimleri devralmak için gelir. Kaosta, Jung Hoo korkmuş araştırmacının topallayarak uzaklaştığını, son bir cani haydutun ona doğru elinde bir şırıngayla yürüdüğünü fark eder...


Jung Hoo onların peşinden koşar ve bir polisin silahını kapar ve suikastçıya nişan alırken bir ses onlara durmaları için bağırır. Herkes donar ve ardından bir silah sesi duyulur. Ama suikastçı düşmez.


Vurulan Jung Hoo'dur. Dedektif Yoon dumanı tüten silahı tutar.


Jung Hoo sersemlemiş bir halde silahını indirir. O düşerken Young Shin ve Moon Ho dehşete düşmüş bir sessizlik içinde izlerler. Düştüğü yerin etrafında kan birikintisi oluşur.



Akşam haberlerinde, havaalanında bir ölümle sonuçlanan silahlı çatışma raporunu veren Min Jae'dir. Yukarı tarafta, Müdür Ahn dahil tüm Double S çalışanları tutuklanır.


Young Shin, arabasına doğru yürüyen bir adamı yakalamak için zamanında bir evin önüne çeker. Dün mahkemede tekerlekli sandalyeye bağlı kaldıktan sonra nasıl bu kadar çabuk iyileştiğini sorarak görüşme moduna girer. Röportaj talebi görmezden gelinir, ama en azından kameramanını görüşmeyi kaydetmesi için hazır tutar.


Kameraya döner ve Jung Hoo ona doğru yürürken fotoğraf çeker. Sonra bir öpücük için buluşurlar ve Young Shin kendi favori şeyler listesini anlatır. “Sevdiğim şey: Deklanşörünün sesi, büyük elleri, gülümseyen gözleri, kocaman kucaklaması.”





 




Son Yazılar

Hepsini Gör

Commenti


© Copyright
bottom of page