top of page
  • Yazarın fotoğrafıSuzan Demirci

Bülbülü Öldürmek

Güncelleme tarihi: 8 Oca 2023

Yabancı, dünya edebiyatı, roman, world literature, novel, O Alquimista, Simyacı, Paulo Coelho
Yabancı

Adı: Bülbülü Öldürmek

Orijinal Adı: To Kill a Mockingbird

Yazar: Harper Lee

Çeviri: Ülker İnce

Tür: Dünya Edebiyatı, Roman

Sayfa Sayısı: 360


 



"Başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüne bakabilmelisin. çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır."



Fikri:

Bir "zenci"nin haksız yere suçlanması üzerinden gelişen olaylar; önyargılar, riyakârlık, sınıf ve ırk çatışmalarıyla beslenen küçük Amerikan kasabasının sınırlarını aşıp, insanlar arası ilişkide adaletin ve dürüstlüğün önemini anlatan evrensel bir hikâyeye dönüşüyor.


Özeti:

O yaz, Scout ve Jem, yedi yaşında ki Mississippi'li Dill Meridian’la tanışırlar. Dill'i alışılmışın dışında biridir. Günler geçer ve bir gün Dill’i, Boo Radley’i evden çıkarma düşüncesini ortaya atar.


Radleylerin evinin önünden kimse yürüyemez, korkudan bahçelerine giremez; kazara bahçelerine kaçan top artık yitik bir top olurdu. Hayaletlerin de yaşadığı söylentisi olan ev çocukların fazlasıyla ilgisini çekmekteydi. İddaya girişirler ve Jem bahçe kapısından içeri girip evin duvarını sobeledikten sonra oradan kaçar; evlerine varıncaya kadar üçü birlikte arkalarına bakmadan koşarlar. Haylazlıkla geçen yazın sonu gelmiştir artık…


Scout okula başlamıştır. Babası Atticus Finch, Scout’a okula gitmeden okuma yazma öğretmiştir. Öğretmeniyle bu yüzden anlaşmazlıklar yaşayınca okula gitmeyeceğini söyler. Atticus: "Basit bir kuralı öğrenebilirsen herkesle iyi geçinebilirsin olayları karşısındakinin bakış açısıyla değerlendirmeden hiç kimseyi anlayamazsın. …derisinin altına girip oralarda dolaşana dek." der…


Yaz gelir; Dill yine onlarla birliktedir… Yine Boo Radley’in yaşadığı gizemli evi keşfetmeye çalışırlar. Ve bir gün Jem bahçelerine bırakılmış içinde sabundan yapılmış kendilerine benzetilmiş iki heykel, bozuk bir köstekli saat ve bıçak olan bir kutu bulur…


Kasabadaki zencilerin yaşadıkları mahalle ve kiliseleri ayrıdır. Özellikle zencilere karşı yapılan ayrımcılık ve horlanma acımasızdır. Malikanelerde köleler zor koşullarda çalışmakta; yoksulluk içinde yaşamlarını sürdürmektedirler.


Böylesine önyargılı ve cahil beyazların yaşadığı kasabada zenci bir genç olan Tom Robinson’ın beyaz bir kadına tecavüz etmekle suçlanması üzerine Robinson’ın avukatlığını Atticus üstlenir. Linç kültürüne aşina bir kasabada yaşadığının bilincinde, bir beyaz kadına tecavüzle suçlanan bir zenciyi savunması yüzünden, çocukları da zarar görebilme tehditine rağmen tereddüt etmez, tüm süreç boyunca da -yüzüne tükürenler bile olmasına rağmen- kimseye boyun eğmez, prensiplerinden şaşmaz. Kızına yaptığı açıklama çok yalın, ama mana bakımından derindir: "Onu savunmasam kasabada başım dik dolaşamazdım. Sana ve Jem’e bile bir şeyi bir daha yapmamanızı söyleyemezdim." der.


Çocuk gözüyle olaya yaklaşan Scout, babasının zencilerin avukatlığını yaparken kasabalı beyazlar tarafından pis zenci dostu biri olarak değerlendirilmesini yadırgamakta ve neden böyle olduğunu babasına sorarak, bu sorularla cevabını bulmaya çalışmaktadır.


…"Atticus Finch: Bu, Jem ve sana haksızlık gibi gözüküyor biliyorum. Her şey bize karşı dahi olsa elimizden geleni yapacağız. Belki ikiniz de büyüdüğünüzde bu olaya anlayışla, bilinçle bakabilirsiniz. Yüzünüzü kara çıkartmadığımı anlayabilirsiniz. Bu dava, bir vicdan meselesi. O adama yardım etmezsem kiliseye gidip Tanrı'nın önüne çıkamam.


Scout: Yanılıyor olmalısın Atticus.


Atticus: Neden?


Scout: Herkes senin yanıldığını düşünüyor.


Atticus: Düşünebilirler. Saygı göstermek gerekir ama başkaları ile yaşayabilmeden önce kendimle yaşamayı bilmeliyim. Çoğunluğun sesi doğrudur kuralının dışında yalnızca vicdan kalır."


Kasaba halkının tepkilerine ve hatta linç girişimlerine rağmen davadaki pozisyonunu koruyup çocuklarını gururlandıracak bir savunma hazırlar.


Eli silahlı bir kalabalığın karşısında durabilecek kadar cesurdur da. Kasabanın en iyi nişancısı, olmasına rağmen şiddetten hoşlanmadığından elini silaha sürmez. Ve oğluna oyuncak tabancanın bile kötü bir seçenek olduğunu öğretmeye çalışır.


Zenci hizmetçi Calpurnia, Jem ve Scout’u bir zenci kilisesine götürür. Bu durum Atticus’u hiç kızdırmaz aksine bundan mutlu olur. Atticus bir zenciyi savunmanın bedelini ağır ödemektedir. Bütün kasaba ona cephe almış, pek çok doğrudan ya da dolaylı yoldan tehditle karşılaşmıştır. Sonunda dava başlar.


Atticus’un müthiş savunma konuşması yapar: "Gerçek şudur. Bazı zenciler yalan söylerler, bazı zenciler kadınlara karşı saygısızdır, beyaz kadın olsun, siyah kadın olsun, fark etmez. Fakat bütün bunlar yalnız bir ırkı değil, bütün insanlığı ilgilendiren suçlardır. Bu salonda hayatında yalan söylememiş, ahlaksız bir davranışta bulunmamış bir insan olabileceğini sanmıyorum."


İddia makamı ve savunma dinlendikten sonra jüri karar verir. Zenci mahkûm edilmiştir. Davayı izleyen çocuklar bu duruma çok üzülürler çünkü babaları gibi onlar da zencinin masum olduğuna inanmaktadırlar. Zenciye yasalara göre idam cezası verilmiştir. Cezası infaz edilene kadar bir hapishaneye gönderilir. Buradan kaçmaya çalışırken muhafızlar tarafından vurulur ve ölür.


Kasabada görünürde hayat kaldığı yerden devam etmektedir…


Günler sonra tecavüze uğrayan kızın babası bir gece evlerine dönmekte olan Jem ve Scout’a saldırır. Adam saldırısında başarılı olamaz; bıçaklanarak ölür. Yaralı Jem’i evine kucağında taşıyan gizemli komşuları Boo Radley’dir.


Atticus, "Bob Evell’i Jem’in öldürdüğünü ve ortada meşru müdafaa durumu olduğunu belirtiğinde"


Şerif, "Onu kesinlikle oğlunuz bıçaklamadı." Yanıtını verir. Atticus Bob Evell’i öldürenin Boo Radley olduğunu anlar.


Şerif konuşmasını sürdürür: "Bob Evell kendi bıçağı üzerine düşerek kendini öldürdü. Sebepsiz yere öldürülmüş bir zenci var. Bunun sorumlusu olan adam şimdi ölmüş bulunuyor. Bu kez ölüyü ölüler gömsün Bay Atticus." der. Ve"Bir yurttaşın suç işlemesini önlemek için elinden geleni yapmasının yasaya aykırı olduğunu ben hiç duymadım." diyerek Boo Radley’i aklar.


Scout, bahçelerine sabundan yapılmış kendisi ve Jem’e benzetilmiş iki heykel, bozuk bir köstekli saat ve bıçak olan bir kutu bırakan Boo’yu elinden tutarak evine kadar eşlik eder.


İnsanlık kazanmıştır…




 


0 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


© Copyright
bottom of page